Bir Gencin Itirafları IV

 Gastronomica Fest

Tamam ilk işlerin, ilk organizasyonların günahı olmaz ama bence ‘daha iyi’ olabilirmiş.

     Madem festival deneyimlerimi anlatmaya başladım, o zaman bu sefer de Gastronomica Fest gelsin! İlk defa düzenlenen bu festivali fazlasıyla merak ediyordum. Yine bir gününe gittiğim festivalde ise daha fazla kalmak için kendime pek neden bulamadım.

     TAFED (Türkiye Aşçılar Federasyonu), WACS (World Association of Chiefs Societies) ve Genx Kongre Organizasyon iş birliği ile düzenlenen festival bende biraz hayal kırıklığı yarattı desem yeridir. Tamam ilk işlerin, ilk organizasyonların günahı olmaz ama bence ‘daha iyi’ olabilirmiş.
Özellikle İstanbul Coffee Festival’den kısa bir süre sonra tekrardan Küçükçiftlik Park’ta yapılınca, organizasyonlar arasındaki farkı anlamak pek zor olmadı. Stantlarla, etkinliklerle dolu bir alandan sonra karşımda çok daha boş bir alan görünce “Keşke kendilerine yetecek kadar büyüklükte başka bir alan bulsalarmış.” dedim. Çünkü bilirsiniz, büyük alanı doldurmak kolay değildir ve dolmadığında amatörce gözükür. Ama santim santimine doldurduğunuz bir alanda çok daha etkili olabilirsiniz.

     Üstelik her şeyi geçtim, gastronomica adıyla çıkmış, çok geniş konuları içeren bir festivalde neden o kadar az stant vardı onu zaten hiç çözemedim. Ama asıl komik olan durum, Uno hariç neredeyse her stanttaki ürünlerin parayla satılıyor olmasıydı. Mesela ben kahve festivaline gitmeden önce “Herhalde tadımlık veriyorlardır, beğenirsen boy boy kahve alıp içebiliyorsundur.” diye düşünmüştüm ve böyle olmadığını görünce çok şaşırmıştım. Burada da “Minik tadımlar yaptırırlar, beğenirsen satın alırsın herhalde.” diye düşünürken karşılaştığım manzara bence hoş değildi. Hepsini geçtim, bir stanttan hamburger alıp yedikten sonra, o toklukla hangi stantta neye para vermek ister ki insan? Ama bu tabi onların değil katılan firmaların hatası bence. Yap kardeşim belli ürünlerinden (ya da sana göre maliyeti nitekim daha ucuz olanlardan), böl dörde beşe, koy standın önüne. Beğenen zaten normal porsiyonunu satın alır senden. Bu tadım işini yapan bir tek Uno vardı. Bir de Taze Direkt’de elma, mandalina veriliyordu.

     Etkinlik olarak yine Taze Direkt’in standında yapılan 2 Anne 1 Mutfak workshop’u bence başarılıydı. Çocuklara yönelik daha sağlıklı beslenme çantaları hazırlanabilmesi için fikir veriyorlardı ve bu sırada da yaptıkları atıştırmalıkları izleyen insanlara dağıttılar.

     Workshop çadırında yapılan etkinlikte ise, sıraya girmek, yaptıkları yemeklerden tadabilmek fazlasıyla imkansız oldu. Çünkü o sırada yağmur başladı ve yağmurdan kaçmak isteyen herkes bu çadıra kaçtı, kaçmışken de sıraya girdi.

     Ben bu sefer sadece Özikizler Künefe’den fıstıklı künefe (Tek kişilik porsiyonuna 15 TL verdim) tadabildim. Neyse ki oldukça güzeldi. Ve tatlı sonrasında Beta Tea standında dağıtılan çay oldukça iyi geldi diyebilirim. Nitekim minik tadımlar yaptırdıkları diğer bitki çayları da oldukça keyifliydi.

      Aslında akşamki Sahte Rakı konserini bekleyecektim. Ama yağmur yağdı, çimenler, minderler ıslandı. O kocaman tatlıdan sonra bir şey yiyecek yerim de kalmadı. Beni sırada Bomontiada’daki October Festival bekliyordu, çıktım oranın yolunu tuttum.





Yorumlar

Popüler Yayınlar